Yaşam

Güçlü Durmak! Dağlara ve Kayalara Oyulmuş 10 Büyüleyici Yapı

Geçmişten günümüze insanlar barınmak için çeşitli yollar aramışlardır. Hem çalılardan ve ağaç dallarından yapılmış sığınaklar, hem de ihtişamıyla hayranlık uyandıran kaleler. Doğal teknoloji ve mühendislik bu ölçüde gelişmemişken insanlar kayaları oyarak dağlarda barınak, ibadet, mezar gibi birçok yapı inşa ediyorlardı. Bu yazımızda kayaların oyulması ile inşa edilen yapıların en görkemli örneklerine göz atacağız!

1. Petra, Ürdün

Petra, Ürdün’ün güneyinde yer almaktadır. Kayalara oyulmuş antik kentlerin en ünlülerinden biridir. Bu antik kent, bir zamanlar Nebati Krallığı’nın başkentiydi. Arabistan, Mısır ve Suriye arasında yer aldığı için o dönemde özellikle tütsü ticaretinin önde gelen lokasyonlarından biriydi. MS 1. yüzyılda yaklaşık 20.000 kişinin yaşadığı düşünülen Petra antik kentinde kiliseler, tapınaklar, rezervuarlar ve amfitiyatro bulunmaktadır.

Unesco Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Petra, Indiana Jones: The Last Adventure filmine de ev sahipliği yapmıştır.

2. Predjama Kalesi, Slovenya

Slovenya’daki Predjama Kalesi, 800 yıl önce bir uçurumun ortasına inşa edilmiş. Kuşatmalara karşı dayanıklı olarak tasarlanan kale aynı zamanda dünyanın en büyük mağara kalesidir. Düşmanlar ulaşamasın diye uçurumun ortasına inşa edilen Predjama Kalesi’nde işgal ihtimaline karşı onlarca imam geçit bulunuyor.

3. Ellora, Hindistan

Ellora, MO MÖ 600 ile 1000 yılları arasında inşa edilmiştir. İçinde tamı tamına 34 manastır ve 1 tapınağın bulunduğu bu mağaralar oldukça görkemlidir. Hinduizm, Budizm ve Jainizm’e adanmış manastırlar, Hindistan’da farklı dinlere mensup bireylerin hoşgörüsünü simgeliyor.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Ellora Mağaraları, Hindistan’ın manevi, sosyal ve kültürel tarihine ışık tutması açısından da büyük değer taşıyor.

4. Likya Mezarları, Türkiye

Likya Mezarları 4. yüzyılda Fethiye’de yapılmıştır. Efsanelere göre Likyalılar, kanatlı ve büyülü yaratıkların ölüleri öbür dünyaya taşıdığına inanıyorlardı. Bu yüzden bu mezarları olabildiğince yükseğe inşa ettiler.

Mezarın görünümü oldukça estetik ve ihtişamlı olsa da cesetleri saklamak için kayalara oyulmuş odalar nispeten sade ve küçük formda tasarlanmış.

5. Ajanta Mağaraları, Hindistan

Ajanta Mağaraları, M.Ö. MS 2. yüzyılın ortalarında MS 650’ye kadar inşa edilmiştir. 30 Budist mağara anıtından oluşan yapının içinde Buda’nın hayatını anlatan tablo ve heykeller bulunuyor. Eski Hint ve Budist sanatının en güzel ve görkemli örneklerinden biri olarak gösterilebilir.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Ajanta Mağaraları, yakın zamana kadar tüccarlar ve keşişler tarafından dinlenmek için kullanılıyordu.

6. Longmen Mağaraları, Çin

Çin’deki Logmen Mağaralarının inşaatı, İmparator Xiaowen (MS 471-499) döneminde başladı ve yaklaşık 400 yıl sürdü. Longmen Mağaraları bir kilometre uzunluğunda olup 1300’den fazla mağara, 97.000 Buda heykeli ve bu heykellerin bulunduğu 2.345 odadan oluşmaktadır.

2000 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Longmen Mağaraları, Çin’in taş ve heykel sanatının en önemli örneklerinden biridir.

7. Lalibela Kiliseleri, Etiyopya

Etiyopya’nın Amhara bölgesinde Kral Gebre Meskel Lalibela (1181-1221) tarafından yaptırılan Lalibela Kiliseleri, 4 adet kayaya oyulmuş, 7 adet düz kaide üzerine inşa edilmiştir. Ortodoks Hristiyanlar için oldukça pahalı bir yer olan Lalibela Kiliseleri, günümüzde dini bayramlar ve ibadetler için ziyaret edilebilmektedir.

8. Cliff Sarayı, ABD

ABD’nin Colorado eyaletinde yer alan Cliff Palace, 13. yüzyılda inşa edilmiştir. 1888 yılında Richard Wetherill ve Charlie Mason tarafından keşfedilen bu yapı, restorasyon çalışmalarının ardından ziyarete açılmıştır.

9. Sassi Di Matera, İtalya

İtalya’nın güneyinde bulunan Matera, yaklaşık 9000 yıl önce inşa edildi. Tarih boyunca her zaman işgal edilmiş olmasına rağmen, birbirini izleyen nesiller kayaların içine evler, kiliseler ve mezarlar inşa etmeye devam etmiştir.

1993 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir.

10. Kropfenstein Kalesi, İsviçre

Kropfenstein Kalesi’nin yapım yılı ve yapım nedeni hala bilinmiyor. Ancak araştırmacılar bu kalenin 13. ve 15. yüzyılların ortalarında kullanıldığını düşünüyor. Kaleye ulaşmak için kalenin doğusundan kayaya oyulmuş patika yol kullanılır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu